Sözlü çeviri, farklı diller konuşan kişiler arasında, özellikle ticari ilişkilerde aracılık yapma şeklinde başlamış ve giderek gereksinimlere göre çeşitlenerek kendini değişik biçimlerde yeniden yaratmıştır. Genel olarak ele alırsak iki sözlü çeviri türü vardır: çevirinin ya konuşmacı konuşurken onunla aynı anda yapıldığı ya da konuşmacının sözünün bitmesinden sonra hemen ardından yapıldığı. Tüm sözlü çeviri türleri ya bu iki genel sınıflandırma içinde verilebilir ya da uygulamadaki durumlara göre gerek yer gerek beraberinde getirdiği kendine özgü kuralları çerçevesinde ayrı çeviri türleri olarak incelenebilir.
Ardıl Çeviri, konuşmacının yaptığı konuşmayı dinleyen çevirmenin, gerektiği yerde not alması, konuşma bitiminde de belleğinde tuttukları ile aldığı notları birleştirerek dinleyicilere diğer dilden aktarması ile gerçekleştirilir.
İrtibat Çevirisi, çevirmenin sadece çeviri yapmakla kalmayıp taraflar arasında iletişimi kurmak ve geliştirmek için gerekli birçok irtibatın sağlandığı çeviri türüdür.
Daha çok diplomatik ortamda gerçekleşmektedir.
Çevirmen, sadece iki taraf arasında çeviri yapmakla kalmamakta, çevirinin ötesinde, iletişimi mümkün kılacak daha birçok irtibatın ayarlanmasında da yardımcı olmaktadır. Bugünkü ardıl çeviri uygulamasından farkı ise çevirmenin, çeviri dışında diplomatik kişileri bir araya getirmek için bağlantı kurma görevini de üstleniyor olmasıdır.
İki farklı dilden kişi ya da grup görüşme yapmak istediğinde, çevirmenin onların arasında durup söylenenleri diğer dile aktardığı çeviridir.
Bu tür çevirinin ardıl çeviriden farkını, bir ölçüde çevrilecek metnin içerik ve uzunluğu belirlemektedir. İkili görüşme çevirisine “konuşma çevirisi” de denilmektedir.
Çeviri hizmetine gereksinimi olan kişi ya da kişilerin sabit bir ortamda bulunmadığı durumlarda, örneğin, yabancı ülkelere diplomatik görevle ya da iş seyahatleri dolayısıyla gidenlere, çevirmenin yanlarında refakat ederek, iletişim gereksinimi doğduğu anda çeviri hizmeti vermesini amaçlayan çeviri türüdür. Çevirmen, bu kişinin her yerde yanındadır ve ona eşlik etmektedir; gerektiği anda hemen devreye girmek durumundadır.
Özellikle iş dünyasında ve acil sağlık durumlarında başvurulan çeviri hizmetidir. Ülkemizde Sağlık Bakanlığı’nda bulunan çağrı merkezi altı farklı dilden iletişim ve acil yardım sunabilmek için bir çağrı merkezi bulunmaktadır.
Konuşmacı konuşurken onunla aynı anda çeviri işleminin gerçekleştirildiği çeviri türüdür. Ülkemiz çeviri ortamında daha çok “simültane çeviri” ya da “eşzamanlı çeviri” şeklinde anılmaktadır.
Konuşmacı konuşmasını yaparken, çevirmenin de aynı anda çevirisi cihaz yardımı ile yaptığı çeviri türüdür.
Çevirmenler, iki kişi olarak, bu tür çeviri için donanımı ve tasarımı özel yapılmış kulaklıklı ve mikrofonlu bir kabinde otururlar. Yaklaşık 20-30 dakikalık sürelerde sıra değişerek kulaklıktan konuşmayı dinlerken, aynı anda diğer dile çevirirler. Bu tür çeviriler, konuşmacıların fazla olduğu veya birden fazla dilden çeviri gerektiği toplantılarda tercih edilir.
Acil gereksinimlerle uygulamada kimi zaman başvurulan ve meslek standartlarına göre aslında tercih edilmeyen bir anında çeviri türüdür.
Sadece iki dil arası çeviri yapılan ve salonun küçük ve samimi olduğu toplantılarda çevirmen, kürsüde konuşmacıların yanında oturur ve konuşulanları, kulaklık kullanmadan anında çevirir.
Çeviriye gereksinim duyanların bir-iki kişi olduğu ve anında çeviri teknik sisteminin bulunmadığı durumlarda, çevirmen, dinleyicinin kulağına fısıldayarak anında çeviri yapar.
Bu çeviri türü, kısa süreli çeviriler için tercih edilebilir.
Televizyon ekranından farklı dilde yapılan bir konuşmayı, dünyanın değişik yerlerindeki televizyon izleyicilerine kendi dillerinde anında ulaştırabilmek amacıyla gerçekleştirilen bir andaş çeviri türüdür.
Bu tür çeviride çevirmen, televizyon stüdyosunda kendine ayrılan yere oturur, kulaklık ve mikrofon kullanır; ama görüntü televizyondan gelmektedir.
Bu tür çeviri günümüz teknolojisindeki son değişikliklerin, birbirinden uzak yerlerde olup, çeşitli nedenlerle bir araya gelemeyen insanlar arasında iletişimi ve konferansı mümkün kılmasıyla gündeme gelmiştir.
Sözlü çevirinin her alanında destek çeviri türü olarak kullanılmaktadır. Örneğin, mahkemede ya da noterde, toplum çevirmeni olarak sözlü çeviri yapmakta olan bir çevirmene bir belge uzatılarak, belgedeki bilgiyi sözlü çevirmesi istenebilir.
Her ülkenin kendine özgü bir işaret dili sistemi vardır; hatta tıpkı lehçeler veya ağızlar gibi işaret dilinde de bölgesel farklılıklara rastlanmaktadır.
Ülkemizde işaret dili kullanımının uzun bir geçmişi olmasına karşın işaret dili yasalarımızda ancak 2005 yılında 5378 sayılı özürlüleri de kapsamına alan kanunda yer aldı ve Türk işaret dili sisteminin oluşturulması hükme bağlanmış oldu.